Tuesday 1 September 2020

Takım Yaratmak


Uzun süre sonra yazdığım ilk yazıya çok büyük bir destek geldi. Herkese çok teşekkür ederim. Daha önceki yazıda da belirttiğim gibi bir süre spor koçlarından aldığım örneklerle iş dünyasında bizlerin yararlanabileceğimiz konulara odaklanmak isterim. Bugünkü yazımız, takım kurmak ve takımları bir arada tutmanın önemi üzerine olacak. 

Phil Jackson, yıllarca play-off’lardan dönen Chicago Bulls’u sonra da Los Angeles Lakers’ı şampiyon yaptı. Elinde, önceki yıllardan kalan oyuncular vardı. Yani, koçluk yaptığı takımları sıfırdan / yeniden kurmadı, mevcut oyunculara farklı bir şekilde yaklaştı, mevcut kadrolarla şampiyon oldu. Burada yarattığı en büyük fark ise, mevcut kadrolardan “takım” oluşturmak oldu. 

Tabi ki elinde Michael Jordan ya da Kobe Bryant vardı ama her ikisi de ilk şampiyonluklarını Phil Jackson ile birlikte yaşadılar. Yani yetenek çok önemli ama takım olmak, bütün olmak, beraber hareket etmek daha önemli. Phil Jackson bunun için saha içinde ve dışında çok şey yaptı. Takımdaki herkesin birbirine güvenmesini ve birbirine destek olmasını sağladı.

Bunu iş dünyasına uyarlarsak; ekiplerin, bütün halinde, sürdürülebilir başarıya ulaşmalarını sağlamak liderlerin en önemli sorumluluklarından biri. Ekibinizde çok yetenekli insanlar olabilir, sistemsel altyapınız sizi her alanda çok destekliyor olabilir ama ekibiniz “bir bütün gibi” hissetmiyorsa, beraber hareket etmek için bir çabaları yoksa, ekipteki herkes kendinden önce ekibi düşünmüyorsa, ekip üyeleri birbirlerine destek olmuyorsa, sistemsel altyapınızın ya da büyük emek vererek tek tek özenle seçtiğiniz çalışanların etkisini görmek çok güç olacaktır. 

Liderlerin yapması gereken şey, işin detaylarına değil insana ve ekibe odaklanmak ve ekibin bir bütün olmasını sağlamak. Liderlerin ekip üyelerinin her birini, kendi kişisel hedeflerinin / çıkarlarının ötesinde daha büyük bir amaca yönlendirmeleri gerekir. Bunun için de farkındalığı yüksek, bütünleyici bir takım kültürü yaratmaları beklenir.

Ama bu “bütünlük” (tek olma) hissi maalesef bir anda açabileceğiniz sihirli bir kutu değil. Bunun için doğru ortamı kurmalı, doğru vizyonu koymalı, ekip içi diyalog ortamını ve güveni tesis etmeli ve sağlıklı şekilde büyümesi için de her gün gözünüz gibi bakmalısınız. 

Ekip kurmak ve büyütmek emek ister ama güzel haber şu (ya da, yöneticilik stilinize bağlı olarak, kötü) ekipteki “bütünlük” hissini yaratmak için buradaki rolünüzü delege etmelisiniz. Hem ekip içi liderlere hem de tüm ekip üyelerine. Bu, tek başınıza yapabileceğiniz bir şey değil ama işin keyifli yanı siz delege ettikçe ekibinizeki herkes sorumluluk alacak ve herkesin liderlik yetkinlikleri de gelişmeye başlayacaktır. 

Lütfen kendinize şu soruları sürekli sormaya devam edin: 

·       Ekibiniz tek tek bireylerden mi oluşuyor yoksa bir bütün olarak mı hareket ediyor?

·       Ekibinizde bütünlük hissini yaratmak ve sürdürmek için neler yapıyorsunuz?

·       Daha iyisini yapabilir misiniz?

Cevaplarınızı kendinizle tartıştıktan sonra benimle de paylaşmak isterseniz çok sevinirim. 

Gelecek hafta yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle. Ekibinize ve kendinize iyi bakın.








 

3 comments:

  1. Harika bir yazi olmus Ozhan bey, deneyimlerinizi paylastiginiz icin tesekkurler. Sizinle calisma sansina sahip olmak bence sadece isi degil, hayata bakisi, insanlarla iletisimi izleyerek ogrenmek icin essiz bir firsat.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Cemalim, senle çalışmak büyük bir keyif ve şanstı. Çok az bile katkım olduysa ne mutlu bana

      Delete
  2. Özhan bey bu konuyu hemen kapatmayın lütfen çok önemli özellikle ekip üyelerimizin sürekli değişe bildiği durumlar bizi en çok zorlayan durumlar bu konuyu da fikirlerinizi almak isterim

    ReplyDelete

5 coaching questions to ask yourself today to start achieving your 5-year targets

Changing your life is usually an accumulation of small steps toward a pre-defined detailed target. To achieve this change, you need to ask q...